DENEYSEL MİMARİ

DENEYSEL MİMARİ

Antonio Gaudinin baş yapıtı olan Sagrada Familia deneysel süreçler açısından güzel bir örnek. İçeriye girdiğinizde kendinizi bir ormanda gibi hissediyorsunuz. Klisenin korkunç ve kasvetli yapısına tepki olarak tasarlanmis ve oldukça doğal bir atmosfere sahip. Peki Gaudi içerisinde bu kadar karmaşa olan böylesine görkemli ve zor bir mimariyi ayakta tutacak olan yapıyı nasıl hesaplayabilmiş?

Gaudi, uzunca bir uğraşının ardından hesabı yapmanın oldukça zor olduğunu fark edip aşağıdaki gibi ipler ve ağırlıklardan oluşan bir sistemi tasarlamış. Bu sistemde aradaki ağırlıklar binanın o bölgesinde taşınabilecek olan yükü simgeliyor.

Sonrasında ise şekli oranlayarak ters çevirmiş ve işte ortaya deneysel hesapla oluşan dünyanın en ünlü klisesi çıkmış.

Bu arada bu işi yaparken de kliseden yapacağı tasarıma hiç kimsenin karışamaması şartını koymuş. Bir anlamda deneysel olabileceği ortamı sağlamış.

Bir çok büyük/küçük ölçekte firma Agile dönüşümlerine başlamış durumda. Yani yazılımların deneysel bir süreçle yapılması sürecindeler. Bu sürece liderlik edenlerin Gaudi gibi deneysellik için gereken ortamı sağlamaları gerekiyor. Yoksa bir anda deadline lar, kaynak yetersizliği ya da araya giren acil işler gibi Agile’ın sağlıklı yürümesine engel olan birçok problemi, “problemi yok sayarak çözme” yöntemine baş vurmaları gerekecek. Böyle bir dönüşüm ise kalıcılıktan uzak, amacına ulaşamayan bir deneysellik olarak kalacaktır.

Sonuç olarak, karmaşaya deneysel yaklaşılacaksa Antonio Gaudi ve Sagrada Famila daki nüanslara dikkat edilmeli…

Ahmet Akdağ, Kurucu Üye, Agile Turkey